TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, başta TikTok olmak üzere sosyal medya platformlarıyla ilgili tartışmaları görüşmek üzere Komisyon Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplandı. Yayman, hükümet olarak yasaklamalara ve sansüre karşı olduklarını ve evrensel normlarda demokrasinin Türkiye’de de işlemesi konusunun kırmızı çizgileri olduğunu söyleyerek, “Bir taraftan özgürlükleri savunurken, öbür taraftan da bireyin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve aile mahremiyetinin temin edilmesi, gençlerin sağlıklı bir şekilde eğitim alması noktası, bizim kırmızı çizgimizdir. Demokrasi, özgürlük, güvenlik dengesi bizim olmazsa olmazımızdır. Maalesef dijital mecraların çoğunlukla kendilerini ulus devletlerin üzerinde görmesi; yasama, yürütme ve yargı erkinin üstünde görmesi, zaman zaman yasa koyucu haline gelmesi, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tartışılmakta. Ulus aşırı dijital ağlar maalesef halihazırda uyuşturucu, kadın ticareti, siber faşizm, çocuk istismarı ve hukuksuzluğun kol gezdiği bir yer haline gelmiştir. Bunu asla tasvip edemeyiz. Hem kamu düzeninin sağlanması hem de bireysel özgürlüklerin korunması anlamında bu dengenin korunması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
‘BAĞIMLILIĞIN FENOMENİ OLMAK ASLA KABUL EDİLEMEZ’
Gerçek hayatta suç olan unsurun dijitalde de suç olduğunu kaydeden Yayman, “Bir şehrin meydanında nasıl ki bir kadının soyunması ve o insana etrafındakilerin para bağışlaması, hayatın olağan akışına ters ise dijitalde de terstir. Burada muhakkak daha fazla dikkatli, daha fazla sorumluluk içinde davranılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu sadece TikTok için geçerli bir uyarı değildir. Bizim için özgürlükler önemlidir ama ailemiz daha da önemlidir, çocuklarımızın geleceği çok daha önemlidir. Burada özellikle çocuk yaşta dijital ağ sağlayıcılarının birtakım çocuklara yönelik uygulamalar yapması asla kabul edilemez. Muhakkak yaş filtresinin sıkı bir şekilde uygulanmasını istiyoruz. Bu konularla ilgili TBMM’de birtakım hazırlıkların olduğunu ifade etmek isterim. Bir kez daha şunu sormak isterim: Fenomen de neyin fenomeni? Kuşak itibarıyla iyiliğin, erdemin, merhametin, insanlığın, vicdanın ve doğru insan olmanın evrensel normalar olduğunu, insanların iyilik üzere olması gerektiğini, böyle bir eğitimden geçmiş insanlarız. Kötülüğün, yalanın, uyuşturucunun ve burada söyleyemeyeceğim pek çok bağımlılığın fenomeni olmak asla kabul edilemez” diye konuştu.
TİKTOK SÖZCÜSÜ: PROAKTİF VE ÖNLEYİCİ ÖNLEMLER UYGULADIK
Yaman’ın konuşması ardından TikTok Orta Doğu, Kuzey Afrika, Türkiye Bölgesi Kamu Politikaları Yöneticisi ve Türkiye Sözcüsü Emir Gelen komisyona sunum yaptı. Sözcü Gelen, dünya genelinde her ay 1 milyardan fazla insan TikTok’a öğrenmeye, keşfetmeye, eğlenmeye ve keyifli vakit geçirmeye geldiğini belirterek, “Türkiye’de ise bu rakam, 10 milyonlara varan kullanıcıya tekabül ediyor. Platform olarak TikTok topluluğunu güvende tutmanın sorumluluğu, bizim için en önemli konuların başında gelmektedir. Malumunuz 2023 yılı hem dünyada; ama özellikle ülkemizde oldukça zorlu geçen bir yıl oldu. Bu durum, platform olarak bizlerin de faaliyetlerimizi daha büyük bir özenle yürütme sorumluluğunu bizlere yükledi. Öncelikle şubat ayında yaşadığımız ve acısını hala hissettiğimiz deprem felaketi, sonrasında böylesine zor bir atmosferde geçen seçimler ve tabii ki hala devam etmekte olan bölgesel çatışmalar. TikTok olarak böylesine zorlu bir senede iyi bir sınav verdiğimize inanıyoruz. Platformumuzun ve her gün TikTok’a gelen milyonlarca insanın güvenliğini ve bütünlüğünü sağlamak için tüm bu hadiseler esnasında proaktif ve önleyici önlemler uyguladık. Bu proaktif tutumumuzu hem TikTok kullanıcılarının güvenliğini sağlamak hem de ülkemizin toplumsal hassasiyetlerini gözetmek amacıyla uyguladık” dedi.
‘EBEVEYNLERE TİKTOK’U KONTROL ETME İMKANI SUNUYORUZ’
Moderasyon konusunun ve zararlı görülen içeriklerin hızlı bir şekilde kaldırılmasının herkes açısından ne kadar önemli olduğunun bilincinde olduklarını kaydeden Gelen, “Türkiye de dahil olmak üzere, dünya çapında 40 binden fazla personel platformun güvenliği için çalışmaktadır. Bu rakamın içinde pek tabii moderasyon ekipleri bulunmaktadır. İçerikleri denetleyen moderatörlerimiz bu içeriklerin, topluluk kurallarımızda belirlediğimiz yüksek standartları karşıladığından emin olmak için günün her saatinde sıkı bir denetim yapmaktadır. Topluluk kurallarımızı ihlal eden her türlü içeriği, mümkün olan en kısa sürede kaldıracak sistem ve süreçlere sahip olduğumuzdan emin olmak için yapay zeka da dahil olmak üzere teknolojimize yoğun bir şekilde yatırım yapıyoruz. Özellikle yoğunlaştığımız konulardan bir tanesi de özellikle 18 yaş altı kullanıcılara getirilen kısıtlamalar ve ailelerin bu süreçteki kontrolünü artırmak yönündedir. Güvenli dijital deneyimlerini öne çıkarmak amacı ile geliştirdiğimiz ‘aile eşlemesi modu’ ile ebeveynlere, çocuklarının TikTok kullanımını gözlemleme ve kontrol etme imkanı sunuyoruz. Ekran zamanı yönetimi özelliği ile aileler, çocuklarının uygulamada geçirebileceği süreyi belirleyebilir ve kontrol edebilirler. Ayrıca, 16 yaşından küçük kullanıcıların hesaplarında, ‘doğrudan mesajlar’ı varsayılan olarak devre dışı bıraktık ve ‘kısıtlı mod’ özelliği ile tüm kitleler için uygun olmayan içerikleri sınırlayarak kullanıcı güvenliğini artırdık. Bu özellikler ile TikTok olarak, dijital dünyada daha güvenli ve bilinçli bir deneyim sunma çabamızı sürdürüyor, bu alanda sektöre öncülük etmeye devam ediyoruz” diye konuştu.
‘TOPLUM HASSASİYETLERİNE AZAMİ ÖZEN GÖSTERİYORUZ’
Gelen, dünya çapında milyarlarca insanın TikTok’u kullandığını hatırlatarak, “Her gün, hatta her dakika milyarlarca içerik üretiliyor. Teknoloji ve moderasyon ekiplerimiz, çoğu zaman bu yüksek kullanımı doğru bir şekilde ele alıyor. Ancak gerçek şu ki bazen aşırı moderasyon yapabiliyoruz ya da olaylara müdahale etmekte beklenilen hızı karşılayamayabiliyoruz. Şunu bilmenizi isterim ki amacımız; her zaman topluluğumuzun TikTok’a geldiğinde güvenli, olumlu ve eğlenceli bir deneyim yaşamasını sağlamak olmuştur; hem gençler hem de aileler için. Bunu yaparken de ülkemizin kanunlarına, yönetmeliklerine ve beklentilerine uyum sağlamanın yanı sıra toplumsal hassasiyetleri de göz önünde bulundurmaya azami özen gösteriyoruz. Bundan sonra da sizlerle ve tüm paydaşlarımızla beraber bu alandaki gayretlerimizi artırarak sürdüreceğiz” diye konuştu.