Tanık İfadesine Göre Açık Hava Reklam İhaleleriyle İlgili İddialar Ortaya Atıldı

Taşkın’ın eski şoförü Orhan Cevahiroğlu, tanık ifadesinde söz konusu isimlerin açık hava reklam ihalelerini belirlemek için Beylikdüzü’ndeki bir pastanede ve Köksal’ın Beylikdüzü’nde bulunan tekstil firmasında gizli toplantılar gerçekleştirdiğini öne sürdü. İktidara yakın bazı medya kuruluşları, soruşturma dosyasına dayandırıldığı belirtilen bilgilere göre, HTS kayıtları kapsamında yapıldığı iddia edilen 154 buluşmanın “daraltılmış” yani 10 metre gibi kısa mesafelerin incelendiği baz incelemelerine takıldığını öne sürdü. Ancak soruşturma dosyasında yer alan bilgilere göre baz incelemelerinin 1000-2 bin metre civarındaki kayıtlarla toplandığı görülüyor. Uzmanlar, büyükşehirlerde geniş mesafedeki incelemelerin doğru sonuç sağlamayacağı ve HTS kayıtlarının keyfi suçlamaların önünü açabileceği görüşünde.

Cumhuriyet’e konuşan avukat Baran Kaya, “İnceleme kent merkezinde yapıldığında ise yerin tam ya da yaklaşık olarak tespit edilebilmesi için bu mesafenin 50 metre ya da 100 metrelere indirilmesi gerekiyor” dedi.

’12 KİLOMETREKARELİK VARSAYIM’

Kaya, “Daraltılmış baz 10 metreye kadar indirilebiliyor ama bu dosyada daraltılmış baz incelemesi yok. Bazlar için 2 bin metrelik alan içerisindeki verilere bakıldığı ve savcının dosyaya 1000 metrenin aşağısında bir baz kayıt getirmediği görülüyor. Bu 4 kilometre çaplı, 12 kilometre karelik bir alana tekabül ediyor. Yani savcı, tanık ifadesiyle bu geniş alanın içerisinde birkaç kişiden iki saniyelik sinyaller alındığı için aynı yerde toplantı yapıldığını varsaymış” ifadelerini kullandı.

Toplantılar düzenlendiği öne sürülen bölgede CHP ilçe başkanlığı ve İmamoğlu ile birlikte diğer şüphelilerin evlerinin de olması, Köksal’ın tekstil firmasındaki toplantılara katıldığı öne sürülen bazı kişilerin ofislerinin firmaya yakın mesafelerde olması gibi nedenler iddiaların güvenirliğini gündeme getiriyor.

Öte yandan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2007, 2015 ve 2019 tarihli içtihatlarıyla beraber çeşitli Yargıtay dairelerinin daha önce verdikleri toplam yedi karar uyarınca HTS kayıtlarının ve bunların analizinden elde edilen diğer delillerin hiçbir şekilde hükme esas alınamayacağı ifadesinin belirtilmesi de dikkat çekti.