Araba tutması sona erdi: Bilim insanları bundan 1 dakikada kurtulmanın yolunu buldu

Araba Tutmasına Kulaklıklı Çözüm

Araba tutması olarak bilinen hareket hastalığı, birçok kişinin seyahatlerinde karşılaştığı can sıkıcı bir sorundur. Ancak, Japonya’daki Nagoya Üniversitesi’nden bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırma, bu soruna kulaklıklar aracılığıyla çözüm buluyor.

mentoday’ın haberine göre, New Atlas dergisinde yayımlanan çalışmaya göre hareket hastalığının sebebi, gözlerimizin ve vücudumuzun algıladığı hareket ile iç kulağımızın ilettiği duyumlar arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanıyor.

Yapılan araştırmalara göre, 100 Hz frekansındaki saf bir sese, 65,9 dBA ses seviyesinde bir dakika boyunca kulaklıklar aracılığıyla maruz kalmak, hareket hastalığı belirtilerini önemli ölçüde azaltabiliyor. Bu yöntem fareler ve insanlar üzerinde test edilmiş ve etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Dengeyi Sağlayan Ses

Söz konusu etki, iç kulağımızdaki dengeyi sağlamada önemli rol oynayan otolit adı verilen kristal yapıların harekete geçmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durum, göz, kas ve denge sistemleri arasındaki uyumsuzluğu azaltarak mide bulantısının önüne geçmektedir. Ayrıca, ses otonom sinir sisteminin işleyişini düzenleyerek stres tepkilerini azaltmaktadır.

Yapılan çalışma, güvenli bir çözüm sunmaktadır. 65,9 dBA ses seviyesi, işitme hasarına yol açabilecek seviyenin çok altındadır. Deneyde yer alan katılımcılar, bu ses seviyesinde herhangi bir rahatsızlık hissetmemiş ve işitme testlerinde olumsuz sonuçlar görülmemiştir.

Araştırmanın lideri Masashi Kato, “Gelecekte seyahat edenler için konforlu bir deneyim sağlamayı amaçlıyoruz. Ses uyarımı, invaziv olmayan ve uygun fiyatlı bir yöntem olarak hareket hastalığıyla mücadelede büyük bir adım olabilir,” şeklinde açıklamada bulunmuştur. Araştırmacılar, bu yöntemin hareket hastalığı tedavisinde devrim yaratabileceğine inanmaktadır.

Hareket hastalığına karşı başka öneriler arasında yolda okumaktan kaçınmak, akıllı telefon ekranına bakmamak ve rahat kıyafetler giymek bulunmaktadır. Ayrıca, sürücülerin hareket hastalığına yakalanmamasının sebebi, beyinlerinin vücut hareketlerini tam olarak algılaması ve manevraların beklenmedik olmamasıdır. Sonuç olarak, yeni araştırmalar sesin hareket hastalığıyla mücadelede etkili bir çözüm olabileceğini ortaya koymaktadır.

Related Posts

Aşırı efor çocuklarda kalp hastalıklarını tetikleyebilir

Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cemşit Karakurt, çocuklarda doğuştan gelen veya sonradan gelişen kalp hastalıklarının spor gibi efor gerektiren aktivitelerde hayati tehlikeye yol açabileceğini belirtti. Prof. Dr. Karakurt, “Yaz okullarına kayıt yaptırmadan önce bir doktor kontrolü, olası risklerin önüne geçebilir” dedi.

Diş Hekimi İçin MHRS Düzenlemesi

Diş Hekimi İçin MHRS düzenlemesi! Kamuda görev yapan diş hekimlerine yeni bir uygulama geldi. SABİT MHRS… Bu sistem;  Temmuz ayından itibaren 19 MHRS ve iki

Felç riskinin en yüksek olduğu kan grubu açıklandı

Yeni bir genetik araştırma, A kan grubuna sahip bireylerin 60 yaşından önce felç geçirme riskinin diğer gruplara göre daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre O grubu bireyler ise daha düşük risk taşıyor.

Kalbinizde plastik olabilir mi? Uzmanından kritik açıklama

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Demir, mikroplastiklerin yalnızca sindirim sistemini değil; kalp, beyin ve böbrekleri de tehdit ettiğini belirtti. Mikroplastiklerin vücutta iltihap oluşturduğunu söyleyen Demir, kalp krizi riskinin bu nedenle arttığını vurguladı.

Glowika Beauty Center ile güzellik, zihinsel konforla buluşuyor

Glowika Beauty Center, estetik uygulamaların ötesine geçerek ruh, beden ve zihin dengesini esas alan bütünsel bakım deneyimleri sunuyor. İç mimar ve kurucu Begüm Öztap’ın vizyonuyla şekillenen merkez, kişiye özel hizmet anlayışıyla kısa sürede dikkat çekici bir konuma ulaştı. Cilt bakımı, saç terapisi, lenf drenajı ve selülit uygulamaları gibi geniş yelpazedeki hizmetleriyle her mevsime özel protokoller geliştiriyor. Glowika, modern cihaz teknolojilerini manuel terapilerle harmanlayarak misafirlerine hem fiziksel yenilenme hem de zihinsel rahatlama vadediyor.

Yiyecekleri az çiğneyen çocuklarda obezite daha sık görülüyor

Japonya’da yapılan araştırmaya göre az çiğneyen, hızlı ve ağzı doluyken yiyecek tüketen çocukların obeziteye yatkınlık gösterdiği tespit edildi.